13 Temmuz 2010 Salı

T A R İ H T E N S A Y F A L A R

Hazerfen Ahmed Çelebi

Günümüzde ilim ve teknikte ilerlemiş ülkelerin muhtelif gayelerle uzaya araçlar göndermelerine şahit olunca, ilk füzeyi bularak bizzat tecrübe eden Lagari Hasan Çelebi'yi ve kanat vasıtasıyla havada uçmaya muvaffak olan Hezarfen Ahmed Çelebi'yi hatırlamadan edemiyoruz.

Hezarfen Ahmet Çelebi'nin yaklaşık olarak üçyüz sene önce yaptığı tecrübe; yıllardan beri "eller aya biz yaya" tekerlemesini söyleyerek kendi değerlerini küçümseyen mazisinden habersizlerin yüzüne inen hakikat tokatlarıdır...

Avrupalıların, insanın uçabileceğini hayallerinden bile geçiremedikleri zamanda Hezarfen Çelebi uçmaya muvaffak olmuştur.

17.Asırda yaşamış bu değerli ilim adamımızın hayatı hakkında geniş bir malumat yoktur. IV.Murad zamanında yaşadığını ve meşhur tecrübesini IV.Murad'ın da seyrettiğini bilmekteyiz.

Muhtelif ilimlerde inkişaf etmiş olan Ahmed Çelebi halk tarafından "bin fenli" mânâsına gelen "Hezarfen" lakabıyla tanınmaktaydı.

Ahmed Çelebi kendisinden önce yaşamış olan İsmail Cevheri gibi uçmaya merak salmıştı.

Türkistan'ın Farab şehrinde doğan İsmail Cevheri, kollarına bağladığı iki düz satıhla Nişabur camiinin minaresinden aşağı atlayarak uçmayı, denemiş, fakat muvaffak olamamıştı. Bazı tarihçilere göre bu tecrübe esnasında hızla yere düşerek vefat etmişti.

Ahmed Çelebi uçmayı inceden inceye hesap yaptıktan sonra denemiştir. Ahmed Çelebi araştırma ve tecrübelerine önce evinde başlamıştır. Ardından Okmeydanında yüksekçe yerlerden kartal kanatlarıyla rüzgarlı havalarda atlayarak tecrübelerde bulunmuştur.

Yaptığı bütün tecrübelerde müsbet neticeler elde eden Hezarfen Ahmet Çelebi nihayet büyük tecrübeyi yapmaya karar verir.

Balmumu ve kartal kanatlarından yaptığı kanatlan kullanarak Galata kulesinden atlayacak ve bir müddet uçtuktan sonra yere inecektir.

Tecrübeyi merak eden Padişah Sultan Murad da bu uçuşu seyredecektir. Kararlaştırılan lodoslu bir günde Galata kulesinin en tepe noktasına çıkan Ahmed Çelebi "Ya Allah" diyerek kendisini boşluğa bırakmış ve yapma kanatlarını çırpmaya başlamıştır. Hayret dolu bakışlar arasında uçmaya başlayan

Ahmed Çelebi Üsküdar'daki Doğancılar meydanına sağ salim inmeğe muvaffak olmuştur.

IV.Murad bu muvaffakiyetinden dolayı Ahmet Çelebi'yi mükafatlandırmış, fakat bilahere bazı devlet ricalinin müdahalesiyle Cezayir'e sürmüştür. Hasan Çelebi'nin tecrübeleri ilk uzay çalışmalarını Müslüman Türklerin başlattıklarını gösteren müşahhas delillerdendir.

Legari Hasan Çelebi de yine IV. Murad zamanında tarihte ilk defa füzeyle uçan adam unvanını kazanan tecrübeyi yapmıştır.

Hasan Çelebi kendi icadı olan, elli okkalık barut macunu ile dolu, yedi kollu bir fişeği vücuduna bağlatmış ve bu fişekleri yardımcılarına ateşlettirmiştir. Fişekleri ateşlettirmeden evvel Sinan Paşa köşkünde kendisini seyreden IV.Murad'a dönerek, "Padişahım, İsa Nebiyle konuşmaya gidiyorum. Sizi Allaha ısmarladım" diye latife etmiştir. Fişeklerin ateşlenmesi üzerine süratle gökyüzüne doğru fırlayan Hasan Çelebi barutların bitmesi üzerine kollarına taktığı kanatlan açmış ve Sinanpaşa köşkü önünde denize salimen inmiştir.

IV.Murad bu muvaffakiyeti için Hasan Çelebiyi mükafatlandırmış ve onu sipahi sınıfına kaydettirmiştir.

Legari Hasan Çelebi ve Hezarfen Ahmet Çelebi gibi ilim adamlarımız, bu çalışmalarıyla, devekuşu misali başını kuma gömerek mazisine ısrarla sırt çevirenlere asırlar ötesinden âdeta şöyle haykırmaktadırlar:

"Bu tecrübeleri devam ettirseydiniz, dünyanın zevkine sefasına kapılmasaydınız, sizler de pekâla ay'a gidebilirdiniz."

7 Temmuz 2010 Çarşamba

İnternette promosyon devrimi

Duyduk duymadık demeyin! Hayatın aslında sokaklarda olduğuna inanan ve bu doğrultuda yaşayanlar için yeni bir çağ başladı. Bundan böyle sosyal hayata dair ne varsa hepsi inanılmaz promosyonlarla ayağımıza geliyor!

Bugünlerde ardı ardına açılan internet siteleri bize her gün farklı bir fırsatı en az yüzde 50 indirimle sunuyor. Kimi gözde bir mekanda inanılmaz fiyatlara yemekler veriyor, kimi ünlü bir spa'da masaj, kimiyse sinema bileti. Aralarındaki rekabet kızıştıkça bu durum en çok bizim işimize geliyor. Sonuçta zaten gittiğimiz mekanlara bu sayede inanılmaz indirimlerle gitme, gitmediklerimiziyse deneme şansı yakalıyoruz. Sistem çok basit. Önce aşağıdaki sitelere üye oluyorsunuz, sonra da pusuya yatıp sizi cezbeden bir fırsatın karşınıza çıkmasını bekliyorsunuz. Hepsi bu!

Sehirfirsati.com
'Şehir Fırsatı' olarak ülkemize gelen 'City Deal' sistemi ve Groupon markası bugüne kadar dünyanın dört bir yanında milyonlarca tüketiciye avantaj sağlamış. Merkezi Amerika olan bu firmanın Türkiye temsilcisi sehirfirsati.com, daha önce de bir yazımda bahsettiğim gibi sosyal hayatın tüm avantajlarını ayağınıza kadar getiriyor. Sistemin en büyük avantajlarından biriyse, sadece İstanbul’da değil, tüm Türkiye’de hizmet vermesi. Sehirfirsati.com’da bugüne kadar verilen fırsatlar arasında; TAPS’te iki 50'lik bira ve bir pizzayı 38.50 TL yerine 19.25 TL’ye yeme şansı, Akon'un İstanbul konserini 100 TL yerine 50 TL’ye izleme imkanı, Salomanje’de viski, votka ve tüm kokteyl çeşitlerini 25 TL yerine 12 TL’ye yudumlama ve AFM sinemalarında istediğimiz filmi 1 TL’ye seyretme fırsatı bulunuyor.

Markapon.com
Gittigidiyor.com, Cimri.com, UzmanTv ve İstanbul.net’in kurucularının yarattığı markapon.com Haziran’ın 17’sinden beri fırsatlar sunmaya devam ediyor. Şimdilik İstanbul, İzmir, Ankara ve Adana için hizmet veren sistemde bugüne kadar Zümrüt Fotoğrafçılıkta 24 adet vesikalığı 50 TL yerine 25 TL’ye çektirme şansı, Çubuklu Hayal Kahvesi’nde 100 TL’lik rakı- balık keyfini 50 TL’ye yaşama fırsatı ve Palma d’Oro’da 40 TL’lik yemekleri 20 TL’ye mideye indirme imkanı gibi indirimler yayınlandı.

Grupanya.com
Mayıs ayından beri hizmette olan Grupanya.com ise 30 binden fazla kişiye ulaşmış. Şu anda İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Eskişehir ve Antalya’da hizmet veren Grupanya’da bugüne kadar Suada Club’da hafta içi tüm gün havuz sefasını 50 TL yerine 25 TL’ye sürme şansı, Yoga Academy’de 10 seanslık Yoga Eğitimine 320 TL yerine 40 TL’ye ulaşma imkanı ve Supperclub’da bir gecelik yemek ve gösteri’ye 100 TL yerine 50TL’ye katılma fırsatı gibi imkanlar göze çarptı.

Grupfoni.comİnternet alışverişinin vazgeçilmez sitesi markafoni.com’un yaratıcılarının son projesi grupfoni.com olarak karşımızda. 'Şehir artık daha güzel' sloganıyla her gün değişik bir fırsat sunan bu sistemde tüm Türkiye için bir şeyler var. Bugüne kadar Chinese Express'te altılı California Roll’u bir TL ’ye, Asmalımescit Faces’ın özel kokteyl çeşitlerini 10 TL’ye ve Kuruçeşme Locca Club'ta 70 cl şişe votka + meyve suyunu 250 TL’ye sundular bile.

Ekoloni.com
Her gün bir öncekinden daha heyecan verici bir teklifle üyelerine ulaşan ekoloni.com ise bir diğer avantaj sitesi. Sadece İstanbulluları mutlu etmeyi hedefleyen sistemde bugüne kadar Cevahir AVM Megaplex’te 2 TL’ye sinemaya gitme, Mehmet Tatlı'dan saç kesim, fön ve saç bakımını yüzde 50 indirimle yaptırma ve Ajda Pekkan, Ferhat Göçer ve Volkan Konak konserlerini yüzde 50 indirimle izleme şansı gibi avantajlar yayınlandı.

6 Temmuz 2010 Salı

TARİHİMİZ

Tarihten Sayfalar adı altında 2 yazı yayınladım.Mühteşem Süleyman ve dillere destan Hürrem Sultan.
Dün Boleyn Kızları DVD sini izledim ve kendi kendime dedim ki bu yabancılar tarihsel filim dedim mi sinekten yağ çıkarıyorlar.

Biz neden yapamıyoruz ki...

Bizde bir tarih var ki anlat anlat bitmez 1.0000 tane de filim çıkar.Ülkemizdeki yapımcılar acilen bu konuyu ele almaları gerekiyor.
Romanları dizilere çevirmek akıllıca fikir ama Tarihimizide beyaz perdeye artık taşısak diyorum.
Bu tarz filimlerin maliyetleri yüksek oluyor evet ama değer diye düşünüyorum.

T A R İ H T E N S A Y F A L A R


HÜRREM SULTAN

Hürrem Sultan ya da Hürrem Haseki Sultan (d. 1506 - ö. 1558) doğum adı: Aleksandra Lisowska, Osmanlıca adı: خرم سلطان, Avrupa'da tanındığı ad: Roxelana. Osmanlı padişahı I. Süleyman'ın eşi ve sonraki padişah II. Selim'in annesidir. Bir Osmanlı padişahıyla nikâhla evlenmiş ilk kadın olma ayrıcalığını taşır.

Kökeni:
Lehistan Krallığı'nın sınırları içerisinde bulunan Rohatyn'de doğdu. Tatar akıncılar tarafından 1520 tarihinde Rohatyn'den kaçırılmış ve daha sonra Kırım Hanı tarafından Osmanlı sarayına sunuldu[kaynak belirtilmeli].

16. yüzyıl kaynaklarına göre kızlık ismi bilinmiyordu. Ama daha sonraki kayıtlara göre mesela 19. yüzyılın Ukrayna'daki ilk kayıtlarına göre Anastasia (Kısaca Nastia) Polonyalıların geleneğinde, Aleksandra Lisowska olarak bilinir. Genelde Hürrem Sultan ya da Hürrem balsaq sultan olarak bilinirdi; Avrupa dillerinde Roxolena, Roxolana,Roxelane, Rossa, Ruziac, Türkçe'de Hürrem (Farsça kökenliخرم Khurram), neşeli olan kişi ve (Arapçada Karima -كريمة) Soylu olan kişianlamına gelir. Roxelana, onun gerçek ismi olmayabilir ama takma adı onun Ukraynalı soyuna ait olan (Günümüze ait yaygın isim Ruslana) ve doğu slav ismi olan, Roxolany ya da Roxelany, şimdiki Ukrayna halkında 15. yüzyıldan sonra kullanılıyordu.

Saraydaki yaşamı:
Hürrem Sultan Portrede Sultan, saçları örgülü, tülbent sarılı başı incilerin dolaştığı hayali bir başlıkla ve sol profilden resmedilmişHürrem Sultan, sarayda özel bir eğitim gördü. Güzelliği, zekası ve becerisi ile padişahın dikkatini çekmeyi bildi. Harem kadınları ve saray ileri gelenleri arasında da kendine yer edindi. Hürrem Sultan saraya geldiğinde Kanuni'nin cariyelerinden biri olan Mahidevran Sultan'dan Mustafa isimli bir oğlu vardı. Mustafa zamanla çok sevilen bir şehzade haline geldi. Mustafa'nın Kanuni'den sonra padişah olmasına kesin gözüyle bakılıyordu. Bu da Mahidevran Sultan'ın Valide Sultan olacağı anlamına geliyordu. Oysa Hürrem Sultan her bakımdan Mahidevran Sultan'ın önüne geçti ve Kanuni'nin güven ve sevgisini kazanarak onun nikahlı eşi oldu.

Hürrem Sultan kızı Mihrimah Sultan'ı Vezir-i Azam Rüstem Paşa ile evlendirerek Vezir-i Azam'la bir ittifak oluşturdu. Kanuni, yeniçeriler tarafından çok sevilen oğlu Mustafa'yı kendisini tahttan indirmeyi planladığı inancıyla öldürttü. Hürrem Sultan'ın Kanuni'yi bu kararda etkilediği inancı yaygındır. Şehzade Mustafa'nın öldürülmesinden sonra Mahidevran Sultan iyice gözden düştü. Yaşamının büyük bir bölümünü fakir olarak oğlunun mezarının bulunduğu Bursa'da geçirdi. Ancak Hürrem Sultan'ın ölümünden sonra Hürrem Sultan'ın oğlu padişah II. Selim Mahidevran Sultan'a maaş bağlattı ve oğlu Mustafa'nın türbesini yaptırttı.


Süleymaniye Camii avlusundaki Hürrem Sultan TürbesiDevlet yönetiminde etkili olan Hürrem Sultan, İran savaşını destekledi. Ruslar ve Lehlerle barış içinde yaşanılmasını sağladı. Bu dönemde Ruslar Kazan ve Astrahan Hanlıklarına hakim olup doğuya doğru yayılmaya başladılar.

Hürrem Sultan 18 Nisan 1558 tarihinde eşi Kanuni Sultan Süleyman'dan önce 52 yaşındayken öldü. Oğlu II. Selim'in tahta çıkışını göremedi. Süleymaniye Camisi Külliyesi içinde kendisi için yaptırılan türbeye gömüldü. Türbenin iç duvarları bir cennet bahçesini tasvir eden İznik çinileriyle kaplıdır.

Hayır İşleri:
Hürrem Sultan tarafından yaptırılmış İstanbul'un Haseki semtindeki Haseki HamamıHürrem Sultan İstanbul'da günümüzde onun adıyla anılan Haseki semtinde, Mimar Sinan'a Haseki Külliyesini yaptırmıştır. 1538-1550 yılları arasında inşaatı tamamlanan külliyenin içinde bir hamam, medrese ve hastane bulunmaktadır. Günümüzde T.C. Sağlık Bakanlığı Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak tanınan bu hastane Türkiye'de kesintisiz hizmet vermekte olan en eski hastane olma özelliğini taşır.

Hürrem Sultan ayrıca Ayasofya Camii civarında yardıma muhtaç ve fakirlerin karnını doyurmak için bir mutfak yaptırtmıştır.

Ölümünden Sonra:
Hürrem Sultan'ın doğduğu yer olduğu sanılan Ukrayna'ın Rohatyn kentindeki Hürrem Sultan anıtıHürrem Sultan Avrupa'da, modern Türkiye'de ve batıda birçok resim, müzik ve bale gibi tarihi çalışmalara konu olmuştur. Mesela Joseph Haydn'in 63. senfonisini örnek verebiliriz. Eserler Ukraynalılar tarafından yazılmıştır ama genelde İngilizce, Almanca ve Fransızcadır.

Hürrem Sultan'ın doğduğu yer olduğuna inanılan Ukrayna'nın Rohatyn kentinde bir Hürrem Sultan anıtı bulunmaktadır. 2007 yılında, Ukrayna'daki bir liman kenti olan Mariupol'daki Tatarlar Hürrem Sultan'ın onuruna bir müze açmıştır.

T A R İ H T E N S A Y F A L A R


I. SÜLEYMAN

I. Süleyman (Osmanlı Türkçesi: سليمان Sulaymān; Lakabı: Kanuni (Arapça: القانونى‎, El-Kânûnî), birçok batı ülkesinde daha çok Muhteşem Süleyman) (d. 27 Nisan 1495, Trabzon – ö. 6 Eylül 1566). 10. Osmanlı padişahı ve İslam halifesidir. Babası I. Selim, annesi ise Ayşe Hafsa Sultandır.

I. Selim'den 6.557.000 km 2 devraldığı Osmanlı Devleti'ni, kırk altı yılda 14.893.000 km2'ye ulaştırmıştır (Avrupa'da 1.998.000 km2, Asya'da 4.169.000 km2, Afrika'da da 8.726.000 km2 olmak üzere). Kanuni Sultan Süleyman ve Muhteşem Süleyman olarak da anılır.

1520 yılında tahta çıktı.1521'de Belgrat, 1522'de Rodos, 1526'da Mohaç, 1534'de Bağdat ve Tebriz, 1538'de Boğdan'ın tamamı ve Preveze, 1541'de Macaristan'ın tamamı, 1543'de Estergon, 1553'de Safevi topraklarının bir kısmı, 1566'da Zigetvar fethedildi. Zigetvar fethedilmeden 1 gün önce 6 Eylül 1566 tarihinde ölmüştür.

Çocukluk ve Gençlik Yılları :
Osmanlı Padişahı I.Süleyman, günümüzde Türkiye'nin Trabzon şehrinde 27 Nisan 1494 tarihinde doğdu.7 yaşında bilim, tarih, edebiyat, din ve askeri taktikler için İstanbul Topkapı Sarayı'ndaki okula gönderildi. Genç bir kişi iken Pargalı Damat İbrahim Paşa'nın arkadaşı oldu. 17 yaşından sonra genç Süleyman İstanbul'un ilk valisi olarak atandı. Edirne'deki kısa süren görevinden sonra Manisa'ya atandı. 25 yaşında babasının Selim'in(1512-1520) ölümü üzerine Süleyman İstanbul'a geldi ve onuncu Osmanlı Sultanı olarak tahta çıktı.

Süleyman'ın erken bir tanımlaması Venedik elçisi Bartelemeo Contari 'nin gelişinden birkaç hafta sonra elde ediliyordu. Contari, " O yirmi beş yaşında, uzun fakat sırım gibi ve kibar görünüşlü. Boynu ince çok uzun, yüzü ince, burnu kartal gagası gibi kıvrık. Gölge gibi bıyık ve küçük sakalı var. Bunlara rağmen hoş çehreli. Derisi solgunluğa meyilli. Çalışmaya düşkün, bilgili, mahir bir efendi olacağı söylenir. Bütün insanlar onun hükümdarlığında iyilik umut ediyor." ifade etmektedir.

Süleyman, İskender'in dünya imparatorluğu kurma vizyonundan etkilendi, bu düşünce onu Avrupa'da olduğu kadar Asya, Afrika'da da seferlerde bulunmaya zorladı.

Savaşları :Tahta çıktıktan bir yıl sonra Belgrad'ı fethetti (1521), ertesi yıl ise Rodos'u aldı (1522).Mohaç seferini düzenleyen Süleyman 29 Ağustos 1526'da Macar ordusunu 2 saat kadar kısa bir sürede yenerek Macarlar'a ağır bir darbe vurup; Budin'i kısa bir süre sonra da Viyana'yı kuşattı (1529 I. Viyana Kuşatması). Bu savaşta çok dahice bir plan uygulamıştır. Önce Macarların üstüne saldırmasını beklemiş sonra bozguna uğradığı görüntüsü vererek Macarları ormana doğru çekmiş ve çalıların arasına yerleştirilen 300 top birden Macar piyadelerinin üstüne ateş edildi. Bu savaşlar sonucunda Macaristan egemenlik altına alındı.

Sonraki yirmi yıl içinde Kuzey Afrika, Orta Doğu ve İran'dan geniş bölgeler Osmanlı egemenliğine alındı. Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa Cezayir ve Kuzey Afrika'yı alarak Akdeniz'i bir Türk gölü haline getirdi. Doğuda ise İran'la yapılan savaşlar sonunda Tebriz alındı. 1562'da Transilvanya bölgesi alındı. Son savaşı olan Zigetvar seferinde Zigetvar kalesini kuşatılması sırasında ölen I. Süleyman'ın cenazesi Mimar Sinan'a yaptırtmış olduğu Süleymaniye Camii'nin avlusundaki türbeye gömüldü.

Kişiliği

I. Süleyman'nın TuğrasıFrenk diyarına yaptığı savaşlarda büyük başarılar kazanan I. Süleyman, bu sayede Batı devletleriyle özellikle de Fransa'yla yakın siyasi ilişkiler kurmasına yol açmıştır. Fransa'ya verilen ve ileriki yıllarda Osmanlı'nın ekonomik yönden çökmesine yol açan kapitülasyonlar da I. Süleyman zamanında tanınmıştır ancak bu kapitülasyonların verildiği antlaşmada Kanuni Sultan Süleyman bir şart eklemiştir,"Kapitülasyonlar sadece 2 hükümdarın(Fransız kralı ve Kanuni)hayatı boyunca geçerli olacaktır.Yani 2 hükümdarda ölürse kapitülasyon antlaşması geçersiz sayılacaktır.Ancak Kanuni öldükten sonra fransız hükümeti bu çok değerli ve karlı kapitülasyonları kaybetmemek ve sürekli hale getirmek amacıyla osmanlı hükümetine baskı yapmış ve başarılı olmuştur. 46 yıllık saltanat hayatı boyunca Osmanlı uygarlığı büyük gelişme göstermiş hukuk, matematik, mimarlık ve nakkaşlık alanlarında yetişen bilim ve sanat adamlarının yarattığı eserler kültür tarihimizin başyapıtları olarak yerlerini almışlardır. I. Süleyman padişahlığı döneminde devleti yetenekli devlet adamlarıyla birlikte yönetmiş ve dünyanın en büyük imparatorluğu haline getirmiştir.

Kanuni'nin en ünlü şiiri:

« Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi

Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi

Saltanat didükleri ancak cihan gavgasıdır
Olmaya baht u saadet dünyada vahdet gibi

Ko bu ıyş u işreti çün kim fenadur akıbet
Yâr-ı baki ister isen olmaya tâat gibi

Olsa kumlar sagışmca ömrüne hadd ü aded
Gelmeye bu şîşe-i çarh içre bir saat gibi

Ger huzur itmek dilersen ey Muhibbî fârig ol


Olmaya vahdet cihanda kûşe-i uzlet gibi »

Ailesi
Kanuni Sultan Süleyman'ın son zamanlarına ait bir minyatür (Topkapı Müzesi)2 eşinden 8 oğlu ve 1 kızı olmuş, ancak oğullarından sadece 4'ü 1550'lere kadar sağ kalabilmiştir. Bunlar -yaş sırasıyla- Mustafa, Selim, Bayezid ve Cihangir'dir. Mustafa hariç tüm çocuklarının annesi Hürrem Sultan'dır.

Şehzade Mustafa Olayı
Şehzade Mustafa, I. Süleyman'ın Mahidevran Sultan'dan olan ilk çocuğudur. Şehzade Mustafa yetişkinliğe ulaşınca Osmanlı geleneğine uyarak Amasya'ya vali olarak gönderildi. Gene gelenek olduğu üzere annesi Mahidevran Sultan da oğluyla birlikte Amasya 'ya gitti. Şehzade Mustafa'nın I. Süleyman'ın en büyük oğlu olması ve sevilen bir şehzade olması nedeniyle babasından sonra tahta çıkması bekleniyordu. Ancak Süleyman 1553 yılında oğlu Mustafa'yı kendisini tahttan indirmeyi planladığı inancıyla Ereğli ovasında boğdurttu. Hürrem Sultan'ın I. Süleyman'ı bu kararında etkilediği inancı yaygındır.

Bir diğer adı, kendi tabiri ile:

"Ben ki Sultan-i salâtin-i zaman burhân-i havakın-i avân tâc-bahs-i husrevân-i cihan zillullâhi'1-meliki'l-mennân Akdeniz'in ve Karadeniz'in ve Rumeli'nin ve Anadolu'nun ve Şam ve Halep ve Karaman ve Rûm'un ve vilâyeti-i Dulkadriye'nin ve Diyârbekir'in ve Azerbaycan ve Van'ın ve Budun ve Tamisvar vilâyetlerinin ve Mısır'ın ve Mekke'nin ve Medine'nin ve Kudüs'ün ve Halilü'r-Rahmânin külliyen diyâr-i Arab’ın ve Yemen'in ve Bağdad ve Basra ve Cezayir vilâyetlerinin ve dahi nice memleketlerin ki âbâ-i kiram ve ecdâd-i izamim -enârallâhü berâhinehüm- kuvvet-i kahire ile fetheyledikleri ve cenabı-i celalet-meâbim dahi tig-i âtes-bâr simsîr-i zafernigârim ile fetheyledigim nice diyarın sultanı ve pâdişâhı hazret-i Sultan Bâyezıd oğlu Sultan Selim Han oğlu Sultan Süleyman Şah Hân'ım"

Piri Reis'in idam fermanını vermesi
Mısır Kaptanı Piri Reis 1552'de Umman ve Basra üzerine 30 gemiyle çıktığı seferde, Hürmüz Kalesi'ni kuşatmıştı. Portekizlilerden aldığı haraç karşılığı kuşatmayı kaldırdı ve donanmasıyla Basra'ya döndü. Tamire muhtaç donanmayı orada bırakıp ganimet yüklü üç gemi ile Mısır'a döndü, gemilerden birisi yolda battı. Donanmayı Basra'da bırakması kusur sayıldığı için Mısır'da hapsedildi. Basra valisi Kubat Paşa'ya ganimetten istediği haracı vermemesi, Mısır Beylerbeyi Mehmet Paşa'nın politik hırsı yüzünden hakkında padişaha olumsuz rapor verildi ve dönemin padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ın fermanı üzerine 1554'te boyunu vurularak idam edildi. İdam edildiğinde 80 yaşının üzerinde olan Piri Reis'in terekesine devletçe el konuldu.

5 Temmuz 2010 Pazartesi


Milan'da top koşturan Brezilyalı yıldız futbolcu Ronaldinho'yu görenler, gözlerine inanamadı...

Geçtiğimiz sezonun yorgunluğunu ülkesinde Rio de Janeiro'da atan Milanlı futbolcu, plajda çocuklarla top oynadı. Bu sırada basın mensuplarına da poz veren 30 yaşındaki oyuncunun aşırı kiloları dikkat çekti.

Ronaldinho'ya şaşıran hayranları, süperstarın göbeğine bakarak, 'Bu gerçekten Ronaldinho mu?' der gibi bir bakış attılar.
MİLLİYET HABER
nasıl yani dedim haberi okuduğumda çok severim ben bu futbolcuyu komik,sevimli,müzib bir suratı var :)

2 Temmuz 2010 Cuma

Y A Y 'IM BEN



Yay Ateş + Değişken (23 Kasım – 21 Aralık)


Tanımlayan söz: Kendimi yeni ufuklarda arıyorum
Olumlu ve yapıcı kullanıldığında: Yeniliğe açık, felsefi, hareketli ve özgürlüğüne düşkün, iyimser ve inançları güçlü, başkalarına ilham veren, geniş düşünen

Yönetici gezegeni: Jüpiter
Elementi: Ateş

Mitolojisi: Bu burcun figürlerini tarihte tam olarak belirlemek zordur. Babilliler onu savaş tanrısı Nergal olarak ifade etmişlerdir. Okçu simgesi yarı insan- yarı beygir biçiminde görülür. Bu figürün yunan mitolojisindeki karşılığı santorlar ve özellikle Kiron'dur. Kiron, Pelion dağında kılıç kuşanmış, Herkül'ün okları tarafından kalçasından yaralanarak dayanılmaz acılar yaşamıştır.

Vücutta karşı geldiği bölge: Kalçalar, baldırlar
Rengi: Koyu mavi, mor
Metali: Kalay
Taşı: Topaz

İlişkilerinde eğilimleri: Yay’lar yakın beraberliklerinde özgürlük ve deneyimlere açık olmayı arzu ederler. Onlar için bir beraberlik kısıtlayıcı olmamalı, her iki tarafı da besleyen bir yolculuk gibi olmalıdır. Yay özgürlüğüne fazlasıyla düşkün ve kendi görüşlerinde de sağlam kalmak ister. Onunla bir beraberlikte, siz de maceraya açık olmalı ve iyimser bir tutum sergilemelisiniz. Yay’lar onları entelektüel açıdan besleyen ve sürekli meşgul edebilen kişilerle beraber olmayı arzu edeceklerdir. Eğer fazla ağır ve risk almayı sevmeyen bir karaktere sahipseniz, bu beraberlik çok uzun ömürlü olmayabilir.

Avantajları: Yay burcu hayatınıza iyimserlik ve yeniliklere açıklık katar. Onunla beraberken olaylara daha farklı bir gözle bakmayı öğrenebilirsiniz. Yay size ilham ve hayatınıza renk katacaktır. Aynı zamanda iyimserliği sayesinde sizi daha neşeli ve pozitif de kılabilir. Onunla beraberlik asla sıkıcı değil hatta fazla hareketli olabilir. Yay burcunun bilgiye açık olması ve genel olarak uyumlu karakteri sayesinde yenliklere açık hale gelebilirsiniz.

Zayıflıkları:
Yay erkil, maceraperest ve risk almaktan, hayata açık durmaktan keyif alan bir burçtur. Burcun sembolünde ileri doğru atılan ok, bu burcun geçmişi değil, geleceğe yönelik olduğunu gösterir. Pozitif ve hayatı olduğu gibi kabul eden tutumları ile Yay’lar keyif veren, geniş görüşlü ve eğlendirici partnerlerdir.

Yay’lar aşkta da deneyimci ve kendilerini kısıtlamayan beraberlikleri tercih ederler. Hatta bu alanda oldukça dürüst ve dosdoğru hareket ettikleri için, daha muhafazakar kişiler için fazla hareketli ve açık bulunabilirler.

Yay ilişkilerinde hareket ve heyecan olduğu kadar yenilik, bilgi ve bilgelik de arar. Bu nedenle entelektüel açıdan onları doyuracak, canlı ve özgür düşünceye önem veren kişilerle çok daha rahat edeceklerdir. Pek çok Yay, giriştikleri konuyu sadece teorik biçimde değil, doğrudan deneyimleyerek öğrenmek ister. Özgür ve açık tutumlarıyla onlar, kasvetli ve kötümser bakış açılarından uzakta kalmak isteyeceklerdir.

Yay Kadını’nın yaklaşımı:

Ateş elementinin bu hareketli kadını fiziksel çekiciliğinin yanı sıra entelektüel gücü ve çok boyutlu yaklaşımı ile son derece etkileyicidir. Ancak onun size sürekli bağlı kalmasını istiyorsanız, çok daha fazla çaba sarf etmeniz gerekir. Zira Yay kadını çoğu zaman kendi bildiği yolda gitmek isteyen özgürlüğüne de bir o kadar düşkün bir bayandır. Onu fiziksel açıdan cezbetmiş olsanız da, o sizden görüşlerine de önem vermenizi isteyecek ve sık sık sizi test etmeye bakacaktır.

Yay kadını düşünen ve görüşlerini hararetli biçimde savunan, bir çeşit amazonvari bir kadın olabilir. İyi huylu ve iyimser görünümüne karşın, kendi görüşlerine karşı gelindiğinde siz de hazırlıklı olmalısınız. Tartışmaya her zaman açıktır ve güçlü düşünceleriyle sizi kolayca ikna edecektir. Eğer kendini kısıtlanmış hissederse, onu bir daha göremeyebilirsiniz. Cesur ve kendi ayaklarında durmak istemesi onun boyun eğmeyeceğini gösterir.

Yay kadını bir Yengeç ya da Boğa gibi ideal bir anne olamayabilir ancak son derece teşvik edici, toleranslı ve geniş görüşlüdür. Çocuğunun gelişimini yakından takip edecek ve çok fazla müdahale etmeden yardımcı olmaya çalışacaktır. Ancak haritasında su elementi çok zayıf olan Yay kadınları daha baskın ve iddiacı özelliklerinden dolayı ilişkilerinde problemler yaşayabilirler. Fazla deneyimci olmaları yüzünden onları anlayan ve gerektiğinde özgür bırakabilecek partnerlere ihtiyaç duyarlar.

Eğer Venüs Akrep ya da Oğlak burcundaysa, bu durum aşk hayatına daha kararlı ve tutkulu bir eğilim getirebilir. Bu Yay kadını daha kararlı ve duygusal açıdan dengeli olabilir. Ancak Venüs Kova ya da Yay burcunda ise, bu Yay kadının bağlanması fazlasıyla güç olabilir. Bu konum evliliği geciktirebilir ya da önemsememelerine yol açabilir. Bu Yay kadını için evlenmek adeta bir hapis gibi olabilir.

Sayfalar